Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ve beraberindeki heyet Memur-Sen'i ziyaret etti. Ziyaretten sonra Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Bayırbucak Türkmenlerinin Yanında, Zalimlerin Karşısındayız" dedi. Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ise, "Hiç kimsenin zerre şüphesi olmasın ki Türkmen Dağı'nın yiğitleri namus bildiği toprağını ne pahasına olursa olsun koruyacaktır. Bu mücadele de yanımızda sadece Türkiye var. Bizim anavatanımız Türkiye'dir. Bizim kardeşlerimiz Türkiye halkıdır. Bizim yanımızda olan Memur-Sen'dir. Memur-Sen'e yürekten teşekkür ediyorum" dedi.
Konuşmasına teşekkür ile başlayan Ali Yalçın, "Başta misafirimiz Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ve bölgede özgür bir Suriye için mücadele eden tüm kardeşlerimizi selamlıyorum, sergiledikleri onurlu duruş, verdikleri Hak mücadelesinde Memur-Sen olarak yanlarında olduğumuzun bilinmesini istiyorum. Suriye Türkmen Meclisi'ne çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor, "Bayırbucak Türkmenlerinin Yanında, Zalimlerin Karşısında" olduğumuzun altını çiziyorum" dedi.
SURİYE HALKI YALNIZ DEĞİLDİR
"5 Yıldır sistematik bir şekilde Suriye'de zulüm var" diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Kan var, göz yaşı var, sürgün var, topraklarını ve namuslarını korumak için direnenlere karşı uygulanan devletler terörü var. Kimyasal gazlardan, varil bombalarına, dökme kurşunlardan, şebbihaların işkencelerine kadar insan haklarını, insan onurunu ayaklar altına alan uygulamalar var. Bu kadar zulme karşı Batı'nın çifte standardı, BM'nin etkisizliği, İslam ülkelerinin sessizliği var. Özgürlük için direniş iradesini kuşananlar soykırıma tabi tutulurken, dünyanın duyarsızlığı var. Bizim de buna isyanımız var. Suriye halkı yalnız değildir. Yalnız da olmayacaktır" şeklinde konuştu.
ÖZGÜR BİR SURİYE İÇİN DİRENECEĞİZ
Yaklaşık bir aydır Bayırbucak'ın Rusya tarafından kuşatma altına alındığını vurgulayan Yalçın, "Bayırbucak'a karadan, havadan ve denizden ağır saldırılar yapılmaktadır. Katil Esed ile birlikte Rusya, kardeşlerimizi hedef almaktadır. Bu duruma sessiz kalmak vicdansızlık ve sorumsuzluktur. Biz olayların ilk başladığı günden bu yana ayaktayız. Beş yıldır yardımlarımızla bölgedeyiz. Beş yıldır tepkimiz ile alanlardayız. Beş yıldır merhamet diplomasi ile sahadayız. Oturmayacağız. Kardeşlerimiz özgürlüğüne kavuşana kadar, onların haklı taleplerini haykıracağız, özgür bir Suriye için direneceğiz. Vahşet ittifakı bölgeyi terk edene kadar Suriye halkı ile dayanışma içerisinde olacağız" dedi.
GENÇ MEMUR-SEN'E TEBRİK
Bayırbucak katliamlarına sessiz kalmayarak 81 ilde zulmü telin etmek için alanlara inen Genç Memur-Sen'lilere konuşmasında teşekkür eden Yalçın, "Geçen hafta gençlik teşkilatımız olan Genç Memur-Sen 81 ilde Bayırbucak Türkmenlerine sahip çıkan kitlesel bir eylem gerçekleştirmiş, yalnız olmadıklarını tüm dünyaya deklare etmiştir. Gençlerimizi ve gençlerimize omuz veren teşkilatımızı tebrik ediyorum" diye konuştu.
DAİŞ BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR
Basın toplantısında DAİŞ hakkında da önemli açıklamalarda bulunan Ali Yalçın, "Bugün küresel bir senaryoyla karşı karşıyayız. Bu senaryoda rol alan aktörleri iyi tanıyoruz. DAİŞ bir Batı projesidir. DAİŞ bir İslamofobi senaryosudur. Bu projeyi de bu kanlı senaryoyu yazanları da kınıyoruz. DAİŞ bir terör örgütüdür ve tüm eylemlerini lanetliyoruz. Farklı dinleri, kültürleri, medeniyetleri yok eden, yok edemediklerini ötekileştiren, şeytanlaştıranların, demokrasi vaadiyle milyonları öldüren sömürgeci ve post sömürgeci devletlerin, DAİŞ gibi örgütlerin insanlık dışı eylemlerinin ortağı olduğuna inanıyoruz" dedi.
RUSYA VE EMPERYALİZMİ KINIYORUZ
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Aynı şekilde DAİŞ bahanesiyle Bayırbucak'ı hedef alan Rusya'yı da kınıyoruz. Rusya DAİŞ'i değil, sivil vatandaşları hedef alıyor. Rusya DAİŞ ile değil özgür bir Suriye için mücadele edenleri vuruyor. DAİŞ'in kanlı eylemleri bahane edilerek, sınırımızda derin operasyon girişiminde bulunan küresel güçlerin emellerini de çok iyi biliyoruz. Emperyalizmi ve kirli emellerini de kınıyoruz."
İRAN'A ÇAĞRI: MAZLUMLARIN SAFINDA YER AL
Suriye'deki zulme ortak olan İran hakkında ise Yalçın, "İran'ı da uyarıyoruz. Müslüman bir ülke olan İran'ın tarafı zalim Esed ve bölgede kirli emelleri olan emperyalistler olmamalıdır. İran, zalimlerin yanında değil mazlumların safında yer almalıdır" ifadelerini kullandı.
BAYIRBUCAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Memur-Sen'in bir emek hareketi olduğu kadar bir merhamet hareketi olduğunu vurgulayan Ali Yalçın, "Bu ilke doğrultusunda Bayırbucak'lı kardeşlerimize destek vereceğimizi deklare ediyorum. Desteğin altını doldurmak için başkanlarım ve teşkilatlarımla birlikte bir istişare toplantısı yapıp, kardeşlerimizin yarasını sarmak, dertlerine ortak olmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Kardeşlik sınır tanımaz, ten rengine bakmaz, mazlumun kimliğini sormaz. Bu ilke doğrultusunda üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğiz" dedi.
DİPLOMATİK GİRİŞİMLER ARTIRILMALI
Konuşmasının sonunda ise Yalçın, şu çağrıyı yaptı: "Türkiye devletiyle, milletiyle, sivil toplum örgütleriyle Bayırbucak konusundaki hassasiyetini artırarak devam ettirmeli, saldırıların sona ermesi ve tekrarlanmaması için bölgedeki dinamiklerin ortak bir tepki vermesini sağlayacak insani, siyasi ve diplomatik girişim yapmalıdır."
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ise, "Hiç kimsenin zerre şüphesi olmasın ki Türkmen Dağı'nın yiğitleri namus bildiği toprağını ne pahasına olursa olsun koruyacaktır. Bu mücadele de yanımızda sadece Türkiye var. Bizim anavatanımız Türkiye'dir. Bizim kardeşlerimiz Türkiye halkıdır. Bizim yanımızda olan Memur-Sen'dir. Memur-Sen'e yürekten teşekkür ediyorum" dedi.
TÜRKMEN DAĞI 2. SEREBRENİTSA OLMAYACAK
"Bu bir istiklal mücadelesidir. Bu bir İstikbal mücadelesidir" diyen Abdurrahman Mustafa, "Tam 20 yıl önce Boşnak kardeşlerimize malum eller tarafından biçilen kader bugün Türkmenlerin önüne konuyor. Türkmen Dağı, Suriye'nin Srebrenitsa'sı yapılmaya çalışılıyor. Viyana'da atılan imzaların mürekkebi kurumadan Türkmen Dağı'na bombalar ölüm yağdırmaya başlıyor. Ölene kaç kurşunla öldün diye sorulmaz derler ama bize soruluyor! Biraz daha ölelim diye bekliyorlar. Ölelim ki "teslim" olalım planlarına diye. Ama hayır! Bu sefer planları tutmayacak. Türkmen Dağı 2. Serebrenitsa olmayacak! Son nefesimize kadar Bayır Bucağı da Halep'i de gücümüz yettiğince bütün Türkmen topraklarını koruyacağız" şeklinde konuştu.
YANIMIZDA OLANLARDAN ALLAH RAZI OLSUN
Abdurrahman Mustafa, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz çok şey istemiyoruz. Yıllar önce elimizden alınan onurumuzu ve özgürlüğümüzü istiyoruz. Adil bir düzende barış içinde bir arada yaşamak istiyoruz. Allah'ın izniyle de hakkımız olanı alana kadar direneceğiz. Evet, çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bir yandan şer ittifakına karşı direnirken, bir yandan da asırlık hasretimizin dindiğini görmek umudumuza umut katıyor. Bu bir haftalık süreçte 100 yıldır hasretini çektiğimiz, son 5 yıldır ha bugün, ha yarın diye beklediğimiz sesleri duyduk. Türkiye topyekün bir şekilde Suriye Türkmenlerinin, Türkmen Dağı'nın sesini duydu, sesi oldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurum ve kuruluşlarıyla yanımızda oldu. Kızılay, AFAD Türkmen kardeşleri için seferber oldu. Türk basını sesimizi duyurmak için gece-gündüz çalıştı. Sivil toplum kuruluşlarından, meslek örgütlerinden, sendikalardan yardım ve destek telefonları yağdı. Kerkük'ten, Musul'dan, Azerbaycan'dan, Bosna'dan, Kosova'dan, Doğu Türkistan'dan, Batı Trakya'dan, Kırım'dan, Üsküp'ten dünyanın dört bir köşesinden gelen destek mesajları ve herşeyden önce Türkmen direnişi için semaya açılan eller, dualar… Bu zor günlerimizde bizi yalnız bırakmayan, haklı davamıza omuz veren bugün bizleri burada ağırlayan Türkiye'nin en büyük sendikalarından MEMUR-SEN'in değerli başkanı ve tüm yöneticilerinden Allah razı olsun! Yüce Allah bir daha bizi gözden de gönülden de ırak eylemesin…"